Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | büyük değer | premium n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yerel en büyük değer | local maximum value n. |
General | ulaşılabilen en büyük değer | max n. |
Idioms | ||
Idioms | büyük bir düşüşün ardından söz konusu hisse senedinin az da olsa değer kazanması | deadcat bounce n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | büyük bir düşüşün ardından söz konusu hisse senedinin az da olsa değer kazanması | dead cat bounce n. |
Trade/Economic | küçük ölçümde büyük değer | great value in small bulk n. |
Trade/Economic | aşırı büyük değer biçme | over-assessment n. |
Trade/Economic | aşırı büyük değer biçmek | overassess v. |
Computer | ||
Computer | en büyük değer | maximum value n. |
Computer | değer çok büyük | value too large expr. |
Math | ||
Math | fonksiyonun verilen aralıkta alabileceği en büyük değer | maximum n. |
Chemistry | ||
Chemistry | italyan alünitinden büyük miktarlarda elde edilip demir içermemesi nedeniyle boyacıların oldukça değer verdiği bir kübik potasyum şapı | roman alum n. |